
Milli Mücadele Kahramanlarımız


Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı’nda yenilince yurdumuz düşman askerlerince işgal edilmeye başladı. İtilaf devletleri olarak adlandırılan (İngiltere, Fransa, Yunanistan, İtalya) devletler, kendi yurdumuzda özgürce yaşamamıza engel olmaya başladılar ve bu durumun kabullenmemizi istiyorlardı.
Milletimiz uzun süren savaşlardan yorgun ve yoksul düşmüştü. Düşman devletler bizim vatanımız için tüm imkansızlıkların üstesinden gelebilecek bir millet olduğumuzu bilmiyorlardı. İşgaller başlayınca milletimiz tüm gücüyle işgallere karşı koymaya başladı.
Milletimiz düşmanlara karşı Kuvayı milliye (Millî Kuvvetler) adını taşıyan güçler oluşturdu. Kuvayı milliyeciler imkânları, silah ve cephaneleri kısıtlı olmasına rağmen düşmana karşı kahramanca mücadele ettiler.

Düşmana karşı başarılı olmak için milletin gücünü birleştirilmesi gerekiyordu. Bunu gerçekleştirmek için Mustafa Kemal (Atatürk, 1881-1938) vatansever arkadaşlarıyla harekete geçti.
Mustafa Kemal katıldığı savaşlardaki başarılarıyla ülke içinde tanınan bir komutandı.
İstanbul’da arkadaşlarıyla hazırladığı mücadele planını uygulamak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gitti.

Düşmanın yurttan atılabilmesi için önce milletin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesini sağlamak gerekiyordu. Mustafa Kemal ve arkadaşları Havza’ya ve ardından Amasya’ya geçti. Havza ve Amasya genelgelerini yayınladı.
Daha sonra Erzurum ve Sivas’ta kongreler yaptı
(1919).
Halkı, işgalleri protestoya ve birlik içinde mücadele etmeye çağırdı. Kongrelere başkan
seçilen Mustafa Kemal Millî Mücadele’nin lideri haline geldi. Mustafa Kemal ve arkadaşları Ankara’ya geldi. Ankara Millî Mücadele’nin merkezi oldu. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldı. Ülkenin dört bir yanından seçilen vekillerin tek amacı yurdun düşman işgalinden kurtarılmasıydı.