top of page

Kahramanlarımızı Tanıyalım

Hukukubeşer gazetesinin yazarı olan Hasan Tahsin (1888 - 15 Mayıs 1919) yunanlılara ilk kurşunu 

sıktı.

Halkın işgallere karşı direniş azmini gösterdi.

Yunan askerleri tarafından şehit edildi.

Doğu Anadolu’da Ermeniler milletimize karşı saldırılar gerçekleştiriyorlardı.Erzurum da bulunan ordumuzun başında Kazım Karabekir (1882-1948)bulunuyordu. Kazım Karabekir Balkan ve 1.Dünya Savaşı'na katılmış tecrübeli bir komutandı.Milli mücadelenin başından itibaren Mustafa Kemal ile birlikte hareket etmişti.Türkiye Büyük Millet Meclisi Kazım Karabekir'i Doğu Cephesi komutanı olarak atadı.Ordumuz büyük bir zafer kazanarak Ermenileri geri çekilmek zorunda bıraktı. Kars ve Ardahan çevresi kurtarıldı (1920).

Büyük bir bölümü Ermeni ve Fransız birlikleri tarafından işgal altında olan Güney Doğu Anadolu da Kuvayimilliye birlikleri büyük bir direniş göstermişlerdir.

Maraş’ta müezzinlik yapan Sütçü İmam

(1894 - 1922) Türklere saldıran Ermenilere müdahale etti. Maraş halkının milli direnişinin sembolü oldu. Fransızların Türk bayrağını

indirmesi ile milletimizin direnişi arttı. Fransız ve Ermeniler Maraş’tan çekilmek zorunda kaldı.

Urfa'da  Ali Saip Bey’in (Ursavaş, 1885 - 1939) önderliğinde Kuvayımilliye birliği kuruldu.

Ali Saip Bey tecrübeli bir subaydı.Mustafa Kemal tarafından Urfa'ya görevlendirilmişti.

Urfalılarla birlikte Fransızları şehirden çıkardı.

Antep’te Kuvayımilliye’nin başındaki Şahin Bey

(1890 - 1920) direnişi yönetti. Şahin Bey daha önce 1.Dünya Savaşı’na katılmıştı.

Kilis - Antep yolunda oluşturduğu savunmayla Fransızların şehirdeki askerlerine yardımını engelledi. Ancak düşman bölgeye yeni birlikler getirdi. Kahramanca çarpışarak askerleriyle şehit düştü.

Fransızlar milletimizin mücadele azmi karşısında bölgede tutunamayacaklarını görüp vatanımızı terk ettiler.

TBMM; Maraş’a “Kahraman”, Urfa’ya

“Şanlı” ve Antep’e “Gazi” unvanlarını verdi.

Yunan ordusu Kuvayımilliye’nin kahramanca mücadelesine rağmen ilerleyişini sürdürüyordu. Bu bölgede Kuvayımilliye birlikleri birleştirilerek düzenli ordu kuruldu.

İsmet Paşa (İnönü, 1884 - 1973) Batı Cephesi komutanlığına getirildi. İsmet Paşa komutasındaki ordumuz 1. ve 2. İnönü Savaşı’nda zafer kazandı.(1921)

İsmet İnönü cumhuriyetin ilanından sonra uzun süre başbakanlık yapmıştır. Atatürk’ün vefatıyla cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Kütahya -Eskişehir yenilgilerinin ardından başkomutan Mustafa Kemal ordunun başına geçti.Halkın desteği ile ordunun  eksiklikleri giderildi. 22 gün süren Sakarya Meydan muharebesinin ardından Yunanlar ağır bir yenilgiye  uğratıldı.Taarruz sırası artık ordumuzdaydı. Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak, 1876 - 1950) taarruz

planlarını hazırladı.

Fevzi Paşa Balkan ve 1. Dünya Savaşları’nda görev yapmış tecrübeli bir komutandı. Milli Savunma Bakanlığı da yapmıştı. Daha sonra başarılarından dolayı Mareşal rütbesi verildi.

Ordumuzun eksiklerinin giderilmesinden sonra Afyon’da Büyük Taarruz başladı.Önce Başkomutanlık Meydan Savaşı kazanıldı. Ordumuz Mustafa Kemal’in “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emriyle İzmir’e kadar ilerledi (1922). Düşman barış istemek zorunda kaldı. Mudanya Ateşkes Anlaşması ile topraklarımızdan çekildiler (1922).

Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye’nin sınırları belirlendi, bağımsız bir devlet olduğu tüm dünyaya kabul ettirildi (1923). On binlerce şehit ve gazi veren milletimiz vatanının işgal edilemeyeceğini gösterdi.

Milli Mücadele'de Kadın Kahramanlarımız

Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.

-Mustafa Kemal ATATÜRK

Mücadelede milletimiz askeri, kadını, yaşlısı çocuğu ile büyük bir özveri ve vatanseverlik gösterdi. Milletimiz fakir olmasına rağmen elinde

avucunda ne varsa ordusunun ihtiyaçları için vermekten çekinmedi. Kadınlar, yaşlılar kağnılarla günlerce süren yolculuklarla

cepheye mermi, erzak taşıdı.

Şimdi bu kadın kahramanlarımızı sırasıyla tanıyalım.

Kahraman kadınlardan biri Şerife Bacı idi. Şerife Bacı bebeği ile Kastamonu İnebolu’dan Ankara’ya mermi taşıyordu. Kar bastırmış ve bebeğini mermilerin arasına koyarak üstlerini örtmüştü. Ancak tipi bastırmış ve kafileden kopmuştu. Askerler bebek sesini duyup yetiştiklerinde Şerife Bacı donarak şehit düşmüştü. Bebek yaşıyordu ve cephane de askere ulaştırılmıştı.

Yunanlıların izmiri işgali ile  batı cephesinde mücadeleller başladı.Bu cephede birçok kadın kahraman erkeklerle birlikte mücadeleverdi.

Bunlardan biri olan Gördesli Makbule (1902 - 1922) eşi Halil Efe birlikte bir çatışma sırasında silah arkadaşlarını korumak için öne atılınca başından vurularak şehit düştü.

Erzurumlu Fatma (Erden, 1888 - 1955) da Yunanlara karşı savaşlara katıldı.

Erzurumlu Fatma eşi ile birlikte 1.Dünya Savaşı’na katılmıştı.

Eşinin şehit olmasından sonra Mustafa Kemal’le görüşerek

Batı Cephesi’nde görev yaptı.

Milli Mücadelede Çocuk Kahramanlar

Atatürk  Köşk adlı mesire bölgesinde Erzurumlularla sohbet ederken, Albayrak okulu öğrencileri buranın önünden geçerken ‘İdaremiz cumhuriyet olmalıdır’ şeklinde bağırdıkları tarihi kaynaklarda yer alıyor. Bu ülkemizin kurucu Atatürk’ü çok duygulandırır ve mutlu eder. Yeni kurulacak devletin idare şeklini korkusuzca ilk ifade eden çocuklar olmuştur.”

14 yaşındaki Çukurovalı Osman'ın Fransızlara karşı verilen mücadele de yaptığı kahramanlık şöyle:
“Türkler tarafından Toroslarda sıkıştırılan tam teçhizatlı Fransız müfrezesi kagir bir binaya sığınır. Günler geçmesine rağmen bina ele geçirilemez. Fransızlara yardım gelmesinden korkulur ancak askerler binadan çıkarılamaz. Bu sırada 14 yaşındaki Osman, gece karanlığında gaz yağı tenekesiyle çatıya tırmanır ve binayı ateşe verir. Kargaşa içinde dışarı çıkan Fransız askerler ele geçirilir.”

Maraş müdafaasında,14 yaşındaki Sarıca köylü Ali, bu bölgedeki Türk askerine kılavuzluk görevi yapmıştır.  Düşmanın yolunu kesmek için kendisine verilen köprü uçurma görevini dillere destan bir başarıyla yerine getirmiştir. Daha sonra Yüzbaşı Sıtkı Bey, bu çocuğu evlatlık almış ve Kuleli Askeri Lisesi’ne kaydettirerek okumasını sağlamıştır. Aralarında Sarı İbrahimli köyünden Duran’ın (Kaleli) da bulunduğu pek çok çocuk dağdaki askere yemek taşıdılar. Küçük yaşlarına rağmen tren raylarını sökerek düşmanın hareket kabiliyetini önlemeye çalıştılar.

Pulcu Mehmet’in oğlu postacı Niyazi

10 yaşındaki Osmaniyeli Pulcu Mehmet oğlu Niyazi (Akyan) da birçok yeri dolaşmak suretiyle milis kuvvetler arasındaki bilgi alışverişini sağlayarak adını tarihe yazdırmıştır.

bottom of page